AK Parti’nin kuruluşu üzerinden tam 21 yıl geçmiş…
Bu 21 yılın 20 yılında iktidardaydı AK Parti ve iktidarı sürüyor. Demokrasilerde bu derece uzun mühletle tek başına iktidar olan parti bulmak sıkıntı. 20 yıl iktidarda kalmak ülkemiz siyaseti için de bir rekor. Kırdığı rekor açısından Ak Parti takdir ve tebriki hak ediyor…
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli de ‘iktidar ortağı’ olarak manalı bir çelenk göndermiş AK Parti’ye.
Yıldönümü merasimlerine gönderdiği ve benim bu yazının girişine yerleştirdiğim görkemli çelenk için, MHP, “21 adet turuncu gül ile kırmızı yer üstüne beyaz çiçeklerden oluşan işlemelerle tanzimleri yapılarak, sepetin üzerine artlı önlü 2023 adet çiçek işlemesi yerleştirildiği” bilgisini veriyor.
Ne kadar büyük incelik…
Şahsen o denli bir inceliği aşacak bir armağan gönderemeyeceğime nazaran takdirlerimi sözle yetinmek zorundayım.
Uzaktan bakanlar MHP’nin AK Parti’ye jest/ler/ini anlamakta zorlanıyor. Zorlanmalarının sebebi, iktidarın son yıllarına damga vuran iştirakin MHP oylarına olumsuz tesiri yüzünden… Girdiği son genel seçimde (2018) MHP %11.10 oranında oy alabilmişti; kamuoyu yoklamalarında bugün seçim olsa MHP’nin o oranın yarısına -hatta yarısının da biraz daha altına- düşebileceği görülüyor. AK Parti herhalde MHP’nin oylarındaki düşüşü göz önünde tutarak, ittifakın küçük ortaklara faydasına son veren yeni seçim kanununda barajı %7’ye düşürdü; MHP, anketlere bakılırsa, düşürülen baraja da takılabilir.
Zaten bu yüzden MHP ve lideri Bahçeli’nin AK Parti’ye gösterdiği ilgi ve takdir birinci bakışta anlaşılamıyor.
Her şeyden evvel MHP’nin bildik partilerden olmadığını hatırlamak gerekiyor. Bir ‘dava partisi’ MHP. Her ‘dava partisi’ gibi onun da iktidar olmak yahut iktidara yakın bulunmak üzere bir dileği var. AK Parti de bir ‘dava partisi’ ve paydaşlık kurulduğu andan başlayarak iki parti iktidar yerinde uyumlu bir birliktelik sergileyebiliyorlar.
AK Parti’de de her halükarda iktidarda kalma içgüdüsü güçlü. Birliktelik AK Parti’ye bu manada yaradı.
Peki MHP’ye yaramadı mı?
Metropoll araştırma şirketinin her ay tertipli bir biçimde yürüttüğü ‘Türkiye’nin Nabzı’ çalışmasının son (Temmuz 2022) tarihlisinde, “Bu pazar seçim olsa?” sorusuna verilen karşılıklara bu gözle bakalım.
“Kararsızım” veya “Protesto oy kullanacağım” cevaplarını veren %16.7’lik oran hesap dışı tutulduğunda, bölünmüş oy tablosu ortaya çıkıyor. Yüzde olarak, AK Parti 28.2, CHP 20.7, ÂLÂ Parti 12.1, HDP 9.5, MHP 5.0, DEVA 2.4, Zafer 1.6, Saadet 1.3, Tekrar Refah 1.0 ve başkaları 1.6 oy alabiliyor.
Oransal olarak dağıtılan ‘kararsız’ ve ‘protesto’ oyları ile tablo şu hali alıyor: AK Parti 33.8, CHP 24.9, GÜZEL Parti 14.5, HDP 11.4, MHP 6.0, DEVA 2.8, Zafer 1.9, Saadet 1.6, Tekrar Refah 1.2, başkaları 1.9…
MHP her iki halde de baraj altı kalıyor.
Ancak Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP bir ‘dava partisi’ ve MHP kendi oyu tehlikeli bölgeye düştüğü halde iktidar içerisinde yer almayı önemsiyor.
İktidar MHP’ye Meclis’te temsil edilmenin ötesinde bir güç sağlıyor.
O kadar da değil, birebir tablolara bakıldığında MHP’nin oyları düşse de aynı ‘dava’ ile bir biçimde ilinti kurulabilen öteki partilerle birlikte ‘dava’nın toplam oy oranının tarihi bir doruğa ulaştığı görülüyor.
İYİ Parti’yi kuran çekirdek takım, Meral Akşener ve arkadaşları, uzun yıllar MHP içerisinde siyaset yapmış insanlardı.
Bugün UYGUN Parti %15 civarında bir oy alabilecek durumda.
Zafer Partisi’ni kuran ve onu kısa müddette %2 üzere hiç de küçümsenmeyecek bir oy oranına kavuşturan Ümit Özdağ daha evvel hangi parti saflarındaydı, hangi partinin milletvekiliydi?
MHP’nin değil mi?
‘Dava’ oylarını toplayalım: MHP’nin %5, DÜZGÜN Parti’nin %15, Zafer Partisi’nin %2… Toplam %22 ediyor…
Efsane başkanı merhum Alparslan Türkeş’in başkan olarak katıldığı son genel seçimde (1995) MHP’nin oyu soruma karşılık teşkil ediyor: %8.18…
Türkeş’in hayat uzunluğu verdiği çabada partisine kazandırabildiği oy, onunla birebir davaya gönül vermiş, kurduğu partide siyaset yapmış insanların önder ve çekirdek kadroyu teşkil ettiği günümüz partilerinde neredeyse üç misline çıkmış durumda.
Devlet Bahçeli’nin MHP’nin oyu düşse de ‘dava’ adına bu durumu sineye çekmesi ve bir manada bunu sağlamada katkısı bulunan AK Parti’ye 2023+21 çiçekli bir çelenkle minnettarlığını tabir etmesi anlaşılabilir bir şey. [Ortaklık AK Parti’yi MHP’ye yaklaştırdı; bu da Bahçeli’nin muvaffakiyet hanesine yazılabilir.]
Şimdi AK Parti ile iktidar ortağı MHP; bir sonraki seçimde AK Parti iktidarda kalmayı, Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığını tekrar kazanmayı başarırsa, oyu düşse de MHP ile paydaşlık yeniden devam edecektir. [Daha şimdi AK Parti ve kendisi adaylığını açıklamamışken, Devlet Bahçeli’nin “Bizim cumhurbaşkanı adayımız Tayyip Erdoğan’dır” diye ortaya atıldığını unutmayalım.]
AK Parti iktidarı kaybetse, cumhurbaşkanlığına Millet İttifakı tarafından aday gösterilen kişi seçilse ne olacak?
İYİ Parti yeni iktidarın ortağı haline gelmeyecek mi?
Zafer Partisi birinci günden itibaren Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını dışarıdan belirleme uğraşı gösteriyor; bir bakmışsınız onun aday olması için efor gösterdiği kişi cumhurbaşkanı oluvermiş…
Hadi o istediği kişiyi aday yapmada başarılı olamadı diyelim, aday belirleyici olduğu ilan edilmiş ‘6’lı masa’da UYGUN Parti başkanıyla temsil ediliyor zaten…
Gelecek seçim sonrasında ortaya çıkacak iktidar tablosu da ‘dava’ açısından MHP’yi ve lideri Devlet Bahçeli’yi fazla üzmeyecektir.
Bana sorarsanız, çelenkteki çiçek sayısı az bile…
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.