Çankaya’da geçen yıl bir alışveriş merkezinde avukat Ş.M.E., yürüyen merdivende gerisinde bulunan Mustafa K.’nın cep telefonu kamerası ile etek altı imgesini çektiğini fark etti. Ş.M.E.’nin durumu fark etmesi üzerine kaçan Mustafa K., çıkışta güvenlik vazifelileri tarafından yakalandı. Polis tarafından gözaltına alınıp cep telefonuna el konulan Mustafa K., emniyetteki süreçlerinin akabinde sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince ‘konutu terk etmeme’ isimli denetim koşuluyla özgür bırakıldı.
TELEFONUNDA ÇOCUK GÖRÜNTÜLERİ BULUNDU
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, şüpheliye ilişkin incelenen telefonda yürüyen merdivende çekilmiş yüzlerce bayana ilişkin manzara bulundu.
Telefonda ayrıyeten birçok çocuklara ilişkin çok sayıda müstehcen görüntü olduğu belirlendi. Tabirinde imajları izlemek için indirdiğini söyleyen Mustafa K. hakkında, ‘çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları ülkeye sokmak ve yaymak’ kabahatinden 15 yıla kadar mahpus cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
Avukat Ş.M.E.’ye yönelik hareketi nedeniyle hazırlanan evrak ise uzlaştırma ofisine gönderildi. Lakin taraflar uzlaşamadığı için Mustafa K. hakkında ‘özel hayatın kapalılığını ihlal etmek’ hatasından 4,5 yıla kadar mahpus cezası istemiyle hazırlanan ikinci iddianame de mahkemeye gönderildi.
‘MÜŞTEKİLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM’
Ankara 24’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde iki evrak birleşti. Mahkemede hakim karşısına çıkan tutuksuz sanık Mustafa Ö., hakkındaki suçlamaları kabul etti.
Sanık, “Üzerime atılı kabahati anladım. Yaptığım hatadan ötürü utanç ve pişmanlık duyuyorum. Cep telefonumda ele geçirilen manzaraları ben çektim, müştekilerden özür diliyorum. Karşı taraf talep ederse rastgele bir kuruma bağış da yaparım” dedi. Duruşma, eksiklikleri giderilmesi için ertelendi.
‘SÜREKLİ PANİK HALİNDEYİM’
DHA’ya konuşan avukat Ş.M.E., yürüyen merdivende durduğu sırada bacağına soğuk bir şey değdiğini ve bu halde durumu fark ettiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
“O an kendisi çok süratli bir halde uzaklaştı. Sonrasında cürüm duyurusunda bulunduk, şikayetçi olduk çabucak. Telefonunda yüzlerce, hatta binlerce görüntü var. Kendisi etrafındaki, iş yerindeki bayanların da birebir formda manzaralarını çekiyormuş. Evrakta 5-6 bayan, mağdur sıfatıyla yer alıyor. 5-6 ay sonra çocuklara ilişkin imajların olduğu da ortaya çıktı. Ben o günden beri yürüyen merdivende aykırı durmaya başladım. Daima bir panik halindeyim. İnsanların telefonuna bakıyorum ‘beni mi çekiyorlar’ diye. Kendimi suçlamaya başladım; o gün giydiğim kıyafeti bir daha giymedim mesela. İnsanlara anlattığımda ‘üzerinde ne vardı’ diye sormaya başladılar, daima yargılandım. Pek Ankara’nın merkezinde yürüyen merdivenlerde dururken başıma gelen bir olay, bunda bile şahsı değil beni suçluyor beşerler. Sokakta olağan yürüyemeyeceksek de artık ne yapalım, sokağa mı çıkmayalım?”