Mario Puzo’nun birebir isimli kitabından uyarlanan, kıssasıyla, oyunculuklarıyla sinema tarihinin ikonik sinemaları ortasında yer almayı başaran Baba sinemasında rol alan Al Pacino, performansıyla “En Uygun Yardımcı Erkek Oyuncu” kolunda Akademi Ödülü’ne ve “En Yeterli Erkek Oyuncu” kısmında da Altın Küre’ye aday gösterilmişti. Halbuki ünlü oyuncu sinema setinde yalnızca birkaç hafta geçirdikten sonra neredeyse kovulacaktı.
Al Pacino, verdiği bir röportajda aslında Michael Corleone rolü için tercih edilmediğini açıklamıştı: “Francis beni sinemada istediğinde, diğer kimse istemedi. Paramount beni istemedi. Yani bu çok zordu.”
Pacino, Coppola’nın kendisiyle her vakit ilgilendiğini ve ona inandığını, herkesi bu rolü alması için ikna ettiğini de anlatıyor: “Arkadaşım ve direktörüm Jerry Schatzberg onlara The Panic in Needle Park’tan sekiz dakika izletti ve imajları gördüklerinde beni işe aldılar. Fakat, çekimler başladığında hala kuşkuları vardı. Sete girdiğimde beni kovacaklardı. Çekimler yalnızca iki haftadır devam ediyordu, lakin gördüklerini umursamıyorlardı.”
Yine de Pacino, Michael Corleone karakterine gönülden bağlanmış ve bu rolden pek kolay vazgeçmemiş. Lakin yapımcıların memnuniyetsizliği devam edince sonunda Francis Ford Coppola, Pacino’dan çekilmiş imajları incelemesini istemiş. Pacino ise içselleştirdiği Michael’la ilgili görüşünden vazgeçmemiş ve birebir teknikle rolüne devam etmiş: “İyi ya da mükemmel ya da rastgele bir şey olduğunu düşünmedim; imgeleri izledim, nitekim makus değildi.”
Nitekim Pacino, sonunda kendini kabul ettirmeyi başarırken setten de kovulmadı.